Yıllarca dünyaca ünlü cazcıları, klasik müzik orkestralarını, tiyatro oyunlarını ağırlayan Harbiye Açıkhava Tiyatrosu kapılarını arabeskin kralı Müslüm Gürses ve orkestrası için açtı. Konserden saatlerce öncesinde başlayan provalara ilk önce Müslüm Gürses’in orkestrası geldi. Tek tek tek bütün müzik aletlerinin ses kontrolleri ve provaları yapıldı. Aslında bu orkestra Müslüm Gürses’in diğer konserlerinde kullandığı orkestralardan çok farklıydı. Bu konserin Müslüm Gürses için önemini bilen sazcı arkadaşları kendisine destek vermek için Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nun sahnesindeki yerlerini aldılar. Tabii mekanla birlikte Müslüm Gürses’in saz aletleri de değişti. Sazların, darbukaların yanına genelde caz ve klasik müzik konserlerinde rastlanan ilginç, Hint kökenli müzik aletleri de konuldu. Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda konser verme fikri Müslüm Gürses ve arkadaşlarından çıkmıştı. Konser salonuna Gürses’e destek vermek için gelen avukatı Faruk Görür Müslüm Gürses’in hem müziğini hem de kitlesini yavaş yavaş değiştirmeye çalıştığını söyledi. İşte bu konser de bu çabanın bir sonucu. Orkestra provalarına devam ederken, sonunda beklenen misafir de geldi. Beyaz pantolonu ve beyaz gömleği ile önce arkadaşları ile şakalaşıp stres atan Müslüm Gürses, sonra da çalışmaya başladı. Açılış parçası ise Müslüm Gürses’in klasik eserlerinden değil, Teoman’dan aldığı Paramparça oldu.
En çok merak edilen ise arabeskin kralının asıl kitlesinin bu konsere gelip gelmeyeceğiydi. Yani Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda Müslüm Gürses’in konserlerinde alışık olunan jiletlenme görüntülerinin yaşanıp yaşanmayacağı idi. İşte bunun için de bir yöntem bulundu. Bilet fiyatları Gürses’in diğer konserlerine nazaran biraz daha yüksek tutulmuş. Fiyatlar dönemin parasına göre 10 milyon ila 30 milyon arasında değişiyordu. Ancak yine de prova kulislerinde Müslüm Gürses’in fanatik hayranlarının gelip gelmeyeceği stresi yaşanıyordu. Müslüm Gürses’in çalışma arkadaşlarının gönülleri onların gelmemelerinden yana. Zira bu konserin Müslüm Gürses’in değişen müziğine ayna tutacağına inanıldı.